Bütün yurttaşların günlerdir beklediği asgari ücret zammı bir akşam vakti alelacele açıklandı: 22.104 TL. Enflasyonun %47,9, kira, gıda fiyatları, elektrik, su ve diğer hizmetlerin ve ürünlerin fiyatlarının %60 ve üzerinde arttığı ülkemizde asgari ücret reisicumhur tarafından ülkemize ve milletimize hayırlı olsun temennisiyle 22.104 TL olarak kamuoyuna duyuruldu.
Asgari ücret zammı, %47,9 olarak açıklanan enflasyon rakamının, %60’lık kira zamlarının, %50 olan faizlerin ve her geçen gün kademe kademe artan gıda fiyatlarının ve yine astronomik düzeyde zamlanan elektrik, su, doğalgaz ve benzeri hizmetlerin altında kaldı. Yani başka bir tabirle dağ fare doğurdu. Açlık sınırının 21.000, yoksulluk sınırının ise 72.000 civarında olduğu ülkemizde 22.104 lira olarak açıklanan asgari ücret işçinin, emekçinin ve emeklinin, kısacası tüm yurttaşların 2025 yılında nasıl bir yoksullukla karşı karşıya kalacağının bir göstergesi olarak önümüzde duruyor. 2025 yılında da 2024 yılında olduğu gibi ekonominin düzelmeyeceği ve zamların durdurulamayacağı ve açıklanan asgari ücretin daha 2025 yılının ilk günlerinde eriyip gideceği ve yurttaşların tıpkı 2024’te olduğu gibi 2025’te de yoksulluk bataklığında çırpınacaklarını görmek için müneccim olmaya gerek yok. Geçtiğimiz günlerde yapılan bütçe görüşmelerinde cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçesinin yüzde 38 oranında artarak 12 milyar 283 milyon 843 bin liradan 16 milyar 928 milyon 146 bin liraya yükseldiğine şahit olduk. Her defasında asgari ücrete ve emekliye yapılacak zamların enflasyonu arttıracağını ve ülkeyi bir krize sürükleyeceğini dile getiren Saray’ın sıra Cumhurbaşkanının maaşına geldiğinde itibardan tasarruf etmeyerek 183.000 TL olan Cumhurbaşkanı maaşını 238.000 TL’ye yükseltmesi, milyonlar kiralarını ve faturalarını ödeyemezken ve karınlarını doyuramazken Saray’ın yurttaşları düşünmediğini, ye kürküm ye politikası izleyerek asıl niyetinin ülkenin kaynaklarını ve yurttaşların vergilerini kendi ceplerine indirmek olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bu ülkenin insanlarına ülkenin bu ekonomik durumunda böyle bir zammı reva gören sayın reisicumhurun 1993 yılında Refah Partisi’nde siyaset yaparken dönemin hükümetinin “bu zalim yönetim bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile layık görmüyor” dediği ve dönemin hükümetini milleti fakirliğe değil yoksulluğa mahkum etmekle suçladığı videolar arşivlerde durmakta. Kendinden önceki yönetimi bu şekilde eleştiren reisicumhurun yıllar sonra komik bir zam yaparak o çok sevdiğini iddia ettiği milleti bir kez daha fakirliğe değil yoksulluğa mahkum ettiğini görüyoruz.
Esas meselelerden biri de asgari ücret zammından sonra yaşanacak durumlar. Hepimizin bildiği gibi asgari ücret her zamlandığında kiralardan tutun da gıda maddelerine, elektrik, su, doğalgaz gibi hizmetlerden tutun da iğneden ipliğe kadar her şeye zam geldiği bir dönem yaşamaktayız. Bu 2025 yılında da böyle olacaktır, çünkü bu tüm yurttaşların, yani bizim her zaman yaşadığımız bir kısır döngü: Asgari ücret zammı açıklanır, daha asgari ücret işçinin, emekçinin eline geçmeden yapılan zamlarla asgari ücret tabiri caizse kuşa döner. Yeni yılda işçiler, emekçiler ve emekliler, yani yurttaşlar için bir önceki yıl gibi aynı sıkıntıların yaşandığı bir kısır döngü olarak devam eder. Yani yurttaşlar geçen yıl olduğu gibi bir sonraki yıl da silkelenmeye devam eder. Ekonomik veriler ortadayken asgari ücrete yapılan zam yeni yılda da ahvalimizin ne olacağını bize göstermekte.
Meclisteki bütçe görüşmelerinde ve yapılan asgari ücret zammında da tanık olduğumuz gibi, bir kez daha ülkenin kaynaklarının yurttaşlar yararına değil Saray’ın ve reisicumhurun yararına kullanılacağını görmekteyiz. Yandaş medyada asgari ücret zammının işverene maliyetinin 30.556 lira olduğu konuşuluyor. Fakat işverene ödenen asgari ücret devlet desteği ve her alanda bazı muafiyetler, vergi afları gibi birçok kolaylıktan hiç söz edilmiyor; aslında işverenin yaptığı asgari ücret ödemesinden hiçbir zarar etmediği, aksine kendine gösterilen kolaylıklar ve işçiye ödediği düşük ücretlerle kar etmeye devam ettiğinden bahsedilmiyor. Yani anlaşılacağı üzere ülkenin bu ekonomik durumunda yapılan bu zamla işverenin bir şey kaybetmediği, aksine çok şeyler kazandığı ve olanın yine işçiye, emekçiye olduğu; işçinin, emekçinin yine geçen senelerde olduğu gibi zor şartlar altında yaşamaya devam edeceği görülüyor.
Asgari ücret tespit komisyonunda işçiler adına masada oturan TÜRK-İŞ başkanı Ergün Atalay’ın zamdan sonra yaptığı açıklamada “bu belirlenen ücreti bize sormadılar” dediğini hem sosyal medya hesabında hem de birçok gazete ve haber sitesinde gördük. Kendisinin bu yaptığı açıklama şahsen bana ve yurttaşlarımıza inandırıcı gelmiyor, çünkü daha önceki asgari ücret görüşmelerinde de o masaya oturup işçiyi ve emekçiyi ne hale koyduğunu gördük. Belirlenen bu rezalet ücretin sorumluluğunu bir sosyal medya paylaşımıyla sanki o masada hiç oturmamış gibi yaparak üstünden atmaya çalışmak temsil ettiği işçiyle, emekçiyle dalga geçmekten başka bir şey değil. “Bu asgari ücret bize sorulmadan belirlendi” demek o masada oturan sizlerin aslında etkisiz bir eleman olduğunuz ve hiçbir şekilde ciddiye alınmadığınız anlamına da gelmekte; böyle bir durumda yapmanız gereken mücadele cephesini genişleterek bu rezalet zammı yurttaşlara reva görenlere karşı mücadele etmek olmalıydı.
Gelelim bu dalga geçer gibi zamdan sonra yurttaşların başına neler geleceğine. Hepimizin malumu ki, başta büyük şehirler olmak üzere ülkenin genelinde kiraların yapılan zamdan sonra bile askeri ücretin üstünde ya da ona yakın olduğu bilinmekte. Bu sadece kira ile de sınırlı değil; gıda masrafları, eğitim masrafları, sağlık masrafları, insani ihtiyaçlar ve diğer her türlü harcama dikkate alındığında yeni asgari ücretin bu giderlerin karşılanmasına yetmeyeceği ve kurulan modern kölelik düzeninin devam edeceği, yine her zamanki gibi yurttaşların çarşıdan, pazardan, marketlerden eli boş döneceği, ondan 1 adet bundan 2 adet alarak tenceresini kaynatmaya çalışacağı ve kredi kartlarına mahkum olacağı, yani borçlarla yaşayacağı yeni bir yıl bizi beklemekte.
Asgari ücret zammının yurttaşlara yaşatacağı ekonomik sıkıntıların yanında bir de toplumsal sıkıntılar yaşatacağını da görmemiz gerekiyor. Çünkü bu yapılan zamdan sonra zaten geçinemeyen, hayatı cehenneme dönmüş yurttaşların, zaten bozuk olan psikolojilerinin iyice bozulacağı ve bunun da işte, sokakta, evde ve toplumsal alanda bir şiddet dalgası yaratacağı gözden kaçırılmamalıdır. Ekonomik sıkıntılar çeken yurttaşın bu sıkıntılar sonucunda bozulan psikolojisi nedeniyle incir kabuğunu doldurmayacak bir durumda bile birbirine karşı şiddet kullanacağı, kimsenin kimseye tahammülünün olmadığı, herkesin patlamaya hazır bir bomba gibi gezdiği, küçük bir olayda bile şiddet kullanılacağı durumlarında ortaya çıktığını göreceğiz (umarım böyle olmaz). Oluşacak toplumsal şiddetin yanında ayrıca aldığı ücretlerle geçinemeyen yurttaşın yaşamaktan umudunu kesip intihara kalkıştığı durumlar da ortaya çıkacaktır. Yani ekonomik koşulların sadece maddi olmadığı, yurttaşları psikolojik olarak da zorlu bir sürece soktuğu görülebilir. Yani neresinden bakarsak bakalım asgari ücrete yapılan bu zammın etkilerini maddi ve psikolojik olarak yaşayacağız.
Sonuç olarak, yapılan bu zam sonucunda 22.104 TL olan asgari ücretle işçinin, emekçinin, yani hepimizin ülkenin bu ağır ekonomik şartlarında geçinemeyeceği, geçinemeyeceği tabiri biraz hafif kalıyorsa yaşayamayacağı belli oldu demek daha yerinde olur. Saray ve reisicumhur kendi harcamaları söz konusu olduğunda gayet cömert davranırken iş asgari ücretliye geldiğinde aynı cömertliği göstermemekte ve milyonları başta da söylediğimiz gibi yoksulluğa mahkûm etmekte. Reisicumhur ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın askeri ücreti sanki çok yüksek bir rakammış gibi hayırlı olsun temennileriyle açıklamaları da aslında nasıl bir durumda olduğumuzu ve ahvalimizin az çok ne olacağını görmemizi de sağlamış oldu. Buna karşılık bizim de onlara göstermemiz gereken şey tüm ülkede, her işkolunda, yaşamın her alanında bu sefalet düzenini, asgari ücret adı altındaki kölelik standardını kabul etmeyeceğimizi ilan eden dirençli mücadeledir.
1) A haber internet sitesi :Milyonlar merakla bekliyordu! Asgari ücret zammı belli oldu . Uzman isim konuya a Haber’de değerlendirdi (https://www.ahaber.com.tr/ekonomi/2024/12/24/milyonlar-merakla-bekliyordu-asgari-ucret-zammi-belli-oldu-bakan-vedat-isikhan-acikladi-asgari-ucret-zammi-ne-kadar-oldu) 2)Birgün gazetesi: milyonlarca emekçiye hakaret asgari ücret neye nereye yatar? (https://www.birgun.net/haber/milyonlarca-emekciye-hakaret-asgari-ucret-neye-yeter-586370) Anka haber ajansı ekonomi servisi: yeni asgari ücret ile 4 çeyrek altın alınabiliyor. (https://ankahaber.net/haber/detay/yeni_asgari_ucret_ile_ancak_4_ceyrek_altin_alinabiliyor_212042) 3) Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı internet sitesi: 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücret 22.104 lira olarak belirlendi. (https://www.csgb.gov.tr/haberler/2025-yilinda-uygulanacak-yeni-asgari-ucret-22-bin-104-lira-olarak-belirlendi/) 4) Türkiye Cumhuriyeti merkez Bankası internet sitesi: güncel faiz oranları (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/temel+faaliyetler/para+politikasi/merkez+bankasi+faiz+oranlari) 5) Sözcü gazetesi ekonomi haberleri servisi: yeni asgari ücret açlık sınırının altında kaldı (https://www.sozcu.com.tr/yeni-asgari-ucret-aclik-sinirinin-altinda-kaldi-p119331) 6) Türkiye Cumhuriyeti merkez Bankası internet sitesi: tüketici fiyatları (tüketici fiyatları) (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Enflasyon+Verileri/Tuketici+Fiyatlari) 7) Zamcık: 90'lı yıllarda merhum Levent Kırca’nın yaptığı olacak o kadar programında bir skeçte ortaya attı bir tabir yani diğer bir deyişle zaman küçük olanı.