TÜİK 3 Aralık’ta enflasyon verilerini aylık 2,24 ve yıllık 47,09 olarak açıkladı. Hepimizin bildiği üzere, açıklanan resmi rakamlarla çarşının pazarın rakamları birbirini tutmuyor. Yani TÜİK’teki hesap çarşıya uymuyor. Başta gıda maddeleri olmak üzere sürekli artan fiyatlar zaten ayın sonunu getiremeyen halkı her geçen gün yoksulluk batağına biraz daha batırıyor. Saray ise ekonomi ve yoksulluk sorununu çözmek yerine dolaylı ve dolaysız vergilerle ekonomik başarısızlığının yükünü halkın sırtına yüklemeye devam ediyor. Emeklisinden çalışanına herkes çarşıda pazarda tezgahlara ve raflara bakıyor, ya hiç bir şey almadan ya da ondan bir tane şundan iki tane alarak evinin yolunu tutuyor. Saray’ın ekonomi politikalarının bir sonucu olarak insanlar bir karttan diğerine aktarma yaparak günü kurtarmaya ve tencerelerini kaynatmaya çalışıyor.
Açlık sınırının emekli ve çalışanların (özellikle asgari ücretlilerin) aldığı ücretin üzerinde olduğu bu dönemde Saray’ın ve Saray’ın maliye bakanının ekonominin büyüdüğü yönündeki açıklamaları hem gerçeği yansıtmıyor hem de halk nezdinde, yani pratikte bir anlam ifade etmiyor. Çünkü TÜİK’İN açıkladığı veriler halkın her geçen gün yoksullaştığı ve ağır ekonomik koşullar altında ezildiği gerçeğini değiştirmiyor. Saray’ın uyguladığı sermayeden yana, zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olduğu ekonomi modelinin hiçbir sorunu çözemeyeceği ve uygulanan bu ekonomi politikasının ekonomik krizi ve yoksulluk sorununu daha da derinleştireceği kesin bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Son dönemde halktan iyice kopan ve ülke gerçeklerini görmezden gelen Saray ve AKP iktidarı her zaman yaptığı gibi sorunun nedenlerini belirlemek ve çözüm üretmek yerine uyguladığı politikaların sonucunu yeni suçlular bularak onların sırtına yüklemekte ve ülkenin bu hale gelmesinin nedeni kendisi değilmiş gibi sorumluluğu bu yeni suçluların üzerine yıkarak gerçeklerden kaçma yoluna gidiyor.
Saray ve AKP iktidarı eğitimden sağlığa birçok alanda kemer sıkma politikalarını uygulamaya koyarak zaten ayın sonunu getiremeyen ve yoksulluk kıskacında hayatı cehenneme dönmüş halkın kaynaklarını “itibardan tasarruf edilmez” diyerek her geçen gün katlanan biçimde harcamaya devam ediyor ve bütçesini sürekli daha da artırıyor. Ayrıca diğer yandan da halkın kaynaklarını hiçbir şey üretmeyen ve halka hiçbir faydası olmayan, tek vasıfları din tüccarlığı ve iktidar propagandası yapmak olan tarikatlara aktarıyor. Okulların temizliğine ve ihtiyaçlarına bütçe ayır(a)mayan iktidar bu ihtiyaçları velilerin eline listeler tutuşturup onlardan talep ederek karşılamaya çalışıyor ve çocuklarımıza bir öğün yemeği bile çok görüyor.
İktidar zengin sınıfın kullandığı bütün lüks tüketim maddelerinden alınan ÖTV (özel tüketim vergisi)’yi kaldırırken diğer yandan da vergi borçlarını affederek oluşan açığı dolaylı ve dolaysız vergilerle işçinin emekçinin sırtına yükleyerek kapatmaya çalışıyor. Devletin halkına ücretsiz ya da minimum tutarda ücretler karşılığında vermesi gereken hizmetleri (elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb.) ücretli olarak veriyor ve yıl içinde bu hizmetlere yaptığı astronomik zamlarla bu hizmetlerin faturalarını ödemekte zorlanan halka bir darbe daha indiriyor. Her defasında kendi yönetimindeki ülkemizi Avrupa ülkeleriyle kıyaslayan iktidarın bu tarz uygulamaları halkı ne kadar düşündüğünün de bir göstergesi. İktidarın tek ve yegâne amacının yerli yabancı sermayeyle kol kola girerek halka ait olan ülke kaynaklarını sömürmek olduğu yaptığı uygulamalarda apaçık bir şekilde görülüyor.
Saray ve AKP iktidarı sermaye sınıfına her türlü kolaylığı sağlarken işçiye emekliye sefaleti reva görüyor. Bir yandan asgari ücretlilere ve emeklilere yapılacak zammın enflasyonu arttıracağına dair yalanlarla manipülasyon yapıyor diğer yandan da hak arayan halkın hak arama çabalarının önüne geçiyor ve halkı bölerek oluşacak olası tepkilerin şiddetini hafifletmeye çalışıyor. Kontrolü altında bulunan yandaş medya aracılığıyla ülkede her şeyin yolunda olduğunu ve dünyanın birçok ülkesinde krizler yaşandığını, yani bu yaşanan durumun küresel bir kriz olduğunu söyleyen haberlerle kamuoyunun (kendisine oy veren kitlenin) tabiri caizse gazını alarak günü kurtarmayı amaçlıyor.
Saray ve AKP iktidarı özel sektör iş birliğiyle yaptığı yolcu ve geçiş garantili köprü, otoyol ve havaalanı projelerinde ortaya çıkan zararları vergilerden yani halkın parasıyla karşılayarak yandaş müteahhitlere aktarıp bunu da bir lütufmuş gibi lanse ediyor. Oysaki bu projelere harcanan paralardan daha düşük tutarlarla bu projelerin yapılabileceği ve kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmeden halkın yararına kullanılabileceği gerçeğini halktan saklayarak sermaye ile kurduğu talan düzenini devam ettirmekten başka bir amacının olmadığını anlaşılıyor. İktidara geldiği ilk günden beri AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan yerli yabancı sermayenin menfaatleri doğrultusunda halkı yoksullaştıran politikaları uyguluyor. Özellikle son dönem uyguladığı politikaların şiddeti giderek artıyor ve halkı daha da derinleşen bir yoksulluk batağına batırıyor.
TÜİK tarafından açıklanan resmi rakamların gerçeği yansıtmadığı birçok ekonomist, yazar ve bağımsız kuruluşun verilerinde görülüyor. Saray’ın ve AKP iktidarının bir aparatı olan TÜİK’in gerçekleri sakladığı, durumun hiç de göründüğü gibi olmadığı, halkın büyük çoğunluğunu oluşturan kesimler sürekli yoksullaşırken özellikle iktidara ve Saray’a yakın çevrelerin giderek zenginleştiği, bunun adına da ekonomik büyüme denildiği, aslında yalanın, talanın ve halkın kaynaklarının artık gizlenmeden peşkeş çekildiği, çocuklarımızın okula aç gittiği, işçinin ve emeklinin çarşıdan pazardan eli boş döndüğü, halkın kirasını ve faturalarını ödeyemediği bir düzenin içinde yaşıyoruz. Bu talan ve yağma düzeni öyle bir hal almış durumdaki, Saray ve AKP iktidarı gerçekleri konuşan, yazan herkesi vatan haini gibi ithamlarla suçlayarak ve sosyal medya mecralarına erişimi tamamen ya da kısmen kısıtlayarak düzenini devam ettirmeye ve halkın gerçekleri öğrenmesini engellemeye çalışıyor. Saray ve AKP iktidarı kendisinin de bir ekonomik krizle (2001 ekonomik krizi) geldiğinin farkında olduğundan sonunun geldiğini görüyor ve iktidarının devamı için her türlü yola başvurmaktan çekinmeyeceğini de gösteriyor.
Sonuç itibariyle Türkiye ekonomisinin bu hale nasıl geldiği ve yoksulluk sebepleri analiz edildiğinde Saray’ın uyguladığı zengini daha da zengin eden sermayeci ekonomi modelinin yerine kaynakların halkın yararına kullanıldığı, vergilerin herkesin gelirine göre alındığı, vergi aflarına ve muafiyetlerine son verilen, enflasyon yükünün yoksullaşan halkın sırtına yüklenmediği, kamucu, bilimsel verilere dayanan, halktan yana bir ekonomi modeline ihtiyaç olduğu su götürmez bir gerçek. Çünkü Saray’ın, maliye bakanının ve AKP iktidarının ekonomi ve yoksulluk sorununu çözmeyeceği ve sermaye yanlısı ekonomi modelinden vazgeçmeyeceği, ağırlaşan koşulların yükünü halkın sırtına yüklemeye devam edeceği yapılan açıklamalar (porsiyonları küçültün, dışarıda yemek yemeyin vb.) ve uygulamalarla belli oluyor.
Bu nedenle, halk, bu durumun nedeninin ve sorumlusunun kendisini yoksullaştıran ekonomi politikalarını ısrarla uygulamaya devam eden Saray, Saray’ın maliye bakanı ve AKP hükümeti olduğu gerçeğini görmeli ve bu sorunun çözümünün birleşik ve örgütlü bir şekilde hareket etmekten geçtiğinin, yoksulluğun ve yaşadığı hayatın kader olmadığının, uygulanan yanlış politikalar sonucunda bu ekonomik zorlukları yaşadığının bilincine varmalıdır. Kurtuluşun da Saray’dan ve AKP iktidarından hesap sormaktan (sokakta ve sandıkta) geçtiğini bilmelidir.
-Tüketici fiyat endeksi : 03/12/2024 / https://www.tuik.gov.tr/ -Tüketici fiyat endeksi (enagrup) : 03/12/2024 / https://enagrup.org/ -Türk-İş Kasım 2024 açlık ve yoksulluk sınırı: 03/12/2024 / https://www.turkis.org.tr/turk-is-kasim-2024-aclik-ve-yoksulluk-siniri/ -DİSK-AR : Enflasyon yüksek, yoksulun enflasyonu daha da yüksek: 03/12/2024 / https://arastirma.disk.org.tr/?p=12206 -Sözcü gazetesi: 03/12/2024: TÜİK kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı / https://www.sozcu.com.tr/tuik-kasim-ayi-enflasyon-rakamlarini-acikladi-p111995 -Evrensel gazetesi : 03/12/2024 : TÜİK açıkladı; Aylık enflasyon 2,24 / https://www.evrensel.net/haber/535826/tuik-acikladi-aylik-enflasyon-yuzde-2-24