Yeni Yılda Şapkadan Fakirlik Çıktı

Yasin Yeter13 Ocak 2025

2025 yılı asgari ücretinin açıklanmasının ardından memur ve emeklilere ne kadar zam yapılacağı merakla bekleniyordu. 6 aylık enflasyon oranlarının açıklanmasıyla birlikte memur ve emeklilere yapılacak zam oranı da netleşti. Buna göre yapılacak zam yılın ilk 6 ayında geçerli olmak üzere memur ve memur emeklilerine %11,54 , SGK ve BAĞ-KUR emeklilerine ise %15,75 olarak belirlendi. Zam oranlarının açıklanmasının ardından günlerdir gözü kulağı yapılacak zamda olan memur ve emekliler açıklanan oranlar sonrasında büyük bir hüsran yaşadılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yaptığı açıklamada “emeklilerimiz başta olmak üzere aziz milletimize hayırlı olsun” ifadeleriyle en düşük emekli aylığının 12.500 TL’den 14.469 TL’ye yükseldiğini kamuoyuna duyurdu.

Cevap Bekleyen Soru: Refah Payı

Açıklanan zam oranlarından sonra “emekli ve memura refah payı verilecek mi?” sorusu ekonominin gündem maddelerinden biri haline geldi. Ekonomistler ve memur sendikaları tarafından yapılan açıklamalarda memur ve memur emeklilerine refah payı verilmesinin gerekli olduğu, çünkü yapılan maaş artışlarının ülkenin ekonomik koşullarında yetersiz olduğu belirtildi. Ancak 6 Ocak’ta yapılan kabine toplantısı sonrasında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri, enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir” ifadelerini kullandı. Yapılan bu açıklama sonucunda merakla beklenen “memur ve memur emeklilerine refah payı verilecek mi?” sorusu da cevapsız kaldı.

Nedir bu refah payı ve nasıl hesaplanır? Refah payı; işverenin çalışanlarına ekonomik koşullara bağlı olarak maaşlarının üstüne eklenen bir ek ödemedir. Refah payı enflasyonun etkilerini, ekonomik sıkıntıları ve yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla verilir. Refah payı, enflasyon oranları, iş yerindeki verimlilik ve işverenin mali durumu göz önüne alınarak hesaplanır. Yani refah payı verilmesindeki esas amaç çalışanların ve emeklilerin enflasyona ezdirilmemesi ve yaşam koşullarının düzeltilmesidir.

Memur maaşlarına yapılan sefalet zammına tepki olarak memur sendikaları (KESK, BASK, HÜR-SEN, ASİM-SEN) 13 Ocak’ta iş bırakma kararı aldılar. Sendikalar yaptıkları ortak basın açıklamasında “ülkede, %11,54 zam açıklaması sefalet ve rezalet ücret dayatmasıdır” diyerek 13 Ocak’ta iş bırakacaklarını kamuoyuna duyurdular. Açıklamanın devamında “maaşlarımızın belirlenmesinde ölçüt olarak kullanılan TÜİK’in verilerinin gerçeği yansıtmadığını ve çarşı pazar da yaşanan enflasyonun daha yüksek olduğunu” belirttiler.

TÜİK’in Verileri Gerçeği Yansıtmıyor

Türkiye istatistik kurumu (TÜİK) geçtiğimiz günlerde aralık ayı enflasyon oranını %1,03 yıllık enflasyon oranını %44,38 olarak açıkladı. Bağımsız araştırma kuruluşları ve sendikaların ar-ge merkezlerinin yaptıkları araştırmalara göre aylık enflasyon oranı %2,34, yıllık enflasyon oranı ise %83,40 olarak açıkladılar. Bu da gösteriyor ki TÜİK’in  rakamları gerçekleri yansıtmıyor. Çarşıda pazarda ve marketlerde yaşanan fiyat artışları gösteriyor ki hissedilen enflasyon açıklanan resmi enflasyondan kat ve kat fazla. Açıklanan asgari ücret zammı ve memur ve emeklilere yapılan zamlar iktidarın işçisinden memuruna, emeklisinden öğrencisine fakirliği bir yaşam biçimi olarak dayattığının bir göstergesi olarak önümüzde duruyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrasında yaptığı basın açıklamasında yurttaşlara fahiş fiyat uygulayan şirketleri ve markaları boykot etme çağrısı yaptı. Uyguladığı ekonomik politikalar neticesinde yurttaşları sefalete mahkûm eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün bu olanların sorumlusu kendisi değilmiş gibi boykot çağrısında bulunması ülke gerçeklerinden ve yurttaşların durumundan ne kadar haberdar olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı yaşanan fahiş fiyat artışlarının 2021 yılından beri uyguladığı sermaye yanlısı kapitalist politikaların bir sonucu olduğunu görmezden gelerek her zaman yaptığı gibi hedef şaşırtma taktiği ile oluşan bu vahim durumun sorumluluğunu üstünden atma yolunu seçiyor. Fahiş fiyat artışlarının lüks ürünlerde değil temel ihtiyaç maddelerinde yaşandığını ve bu maddelerin boykot edilmesinin mümkün olmadığını göz ardı ediyor. Yurttaşların hayatlarını sürdürmeleri için gerekli olan gıda maddelerindeki fahiş artışları boykot ederek çözmenin imkânı olmadığı, bu artışların ancak yapılacak denetlemelerle ve yurttaşların yararına oluşturulacak alım gücünü artıracak ekonomik politikalarla mümkün olacağı açık bir gerçek.

Fakirlik Kader mi?

Asgari ücret ile memur ve emeklilere yapılan sefalet zamlarının ardından başta iktidar milletvekilleri, bakanlar ve iktidarın desteğini arkasına alan tarikat ve cemaatlere mensup şarlatanların fakirliğin kader olduğu yönündeki açıklamalarını yandaş kanallarda ve sosyal medyada görmekteyiz. İktidarın 2021 yılından beri şiddetini arttırarak uygulamaya devam ettiği sermaye yanlısı kapitalist politikalar sonucunda giderek fakirleşen yurttaşlara fakirliğin kendilerinin dayattığı bir sistem olmadığı, aslında bunun kader olduğu yönündeki açıklamalar iktidarın kurduğu yağma düzeninin devamından başka bir şey düşünmediğini bize bir kez daha gösteriyor. Fakirliği yurttaşlara kadermiş gibi lanse edenlerin yaşantılarına baktığımızda lüks ve şatafat içinde yaşadıkları ve itibardan hiçbir şekilde tasarruf etmediklerini görüyoruz. Bir atasözünde söylendiği gibi “ele veriyorlar talkını, kendileri yutuyorlar salkımı.”

Hazine ve maliye bakanı Mehmet Şimşek yaptığı basın açıklamasında şu anda dezenflasyon döneminde olduklarını 2026 ve sonrasının istikrar dönemi olacağını ve enflasyonun tek haneye düşeceğini söyledi. Konuşmasının devamında Şimşek “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz dedi.” Hazine ve maliye Bakanı’nın yaptığı bu açıklamayla yapılan sefalet zamları sonrasında söylediklerini nasıl uygulayacağı merak konusu. Çünkü maaşlara yapılan sefalet zammıyla yurttaşlar temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelmişken bakanın yaptığı açıklama gerçekçi bir açıklama gibi durmuyor. TÜİK’in gerçeği yansıtmayan verileri bile yurttaşlarımızın yeni yılda ne gibi sıkıntılar çekeceğini gösteriyor.

Ülkemizde yaşanan ekonomik sorunların nedenlerinden biri de yaşanan paylaşım krizi. İktidarın uyguladığı sermaye yanlısı kapitalist politikalar neticesinde ülke nüfusunun büyük çoğunluğu fakirleşirken belli bir kesim hızla zenginleşmekte. Ülke gelirlerinin %95’i %5’lik imtiyazlı bir grubun elinde bulunurken geriye kalan %5’lik gelir ülkenin %95’i tarafından paylaşılmakta ve bu da ekonomik sorunlara yol açmaktadır. İzlenen politikalar sonucunda yaşanan paylaşım krizi ile birlikte alım gücü hızla düşen ve bir insanın yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan gıda maddelerine ulaşamayan yurttaşlarımızın sağlıkları da hızla bozulmakta ve hastalıklara daha kolay yakalanmaktadır. Geçimini sağlamak için günde 14-16 saat çalışan evinden gündüz çıkıp gece yarısı giren yurttaşların olduğu ülkemizde sırf Saray ve iktidar çevrelerine yakın diye bazı kişilerin birçok yerden maaşlar ve huzur hakları aldıklarını görmekteyiz. Bu da bize bir şeylerin yanlış gittiğini ve adaletsiz bir düzenin kurulduğunu gösteriyor.

Sonuç

Sonuç olarak asgari ücret ve sonrasında açıklanan memur ve emekli zamlarının ardından yurttaşların yeni yılda da bir önceki yılda olduğu gibi enflasyon yükünün altında ezileceği, iktidarın yeni yılda uygulamaya soktuğu düşük faiz ve ücretleri baskılama politikasıyla birlikte bütün yükü yine yurttaşların üzerine yükleyeceği bir dönemi hep beraber yaşayacağız. Yeni yılda ülkenin ve yurttaşların bu halde olmasının esas sorumlusunun Nebatiler ya da Şimşekler ve onların aldığı kararlar olmadığı, esas sorumlunun tüm yetkiyi elinde bulunduran ve her şeye kendi başına karar veren Saray olduğu ve bu sorunun kökten çözümününse tek adam iktidarının ve bütün sorunların kaynağı olan bu adaletsiz sistemin değişmesiyle mümkün olacağı açık.

-Tüketici fiyat endeksi, Aralık 2024: Türkiye istatistik kurumu resmî sitesi 03/01/2025
-TÜİK Kurumsal https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Tuketici-Fiyat-Endeksi-Aralik-2024-53621
-Tüketici fiyat endeksi, Aralık 2024 : enflasyon araştırma grubu (enagrup ) internet sitesi 03/01/2025 https://enagrup.org
-Asgari ücret görüşmeleri sürerken bakan Şimşek’ten açıklama geldi: çalışanlarımızı ve emeklimizi enflasyona gezdirmeyeceğiz. T 24 haber sitesi ekonomi haberleri servisi:27/12/2024: https://t24.com.tr/haber/asgari-ucret-gorusmeleri-surerken-bakan-simsek-ten-aciklama-geldi-calisanlarimizi-emeklimizi-enflasyona-ezdirmeyecegiz,1203483
-Faiz oranlarına ilişkin basın duyurusu (2024 - 70); Türkiye Cumhuriyeti merkez Bankası internet sitesi 26.12.2024 https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/duyurular/basin/2024/duy2024-70
-Orhangazi Özgür :  Sefalet ya da sefalet : sermayenin asgari ücret programı
https://www.ayrim.org/guncel/sefalet-ya-da-sefalet-sermayenin-asgari-ucret-programi/
-Uzmanlar faiz indirimini değerlendirdi: Sözcü gazetesi ekonomi haberleri servisi 26.12.2024
https://www.sozcu.com.tr/ekonomistler-faiz-indirimi-degerlendirdi-p119831
-Merkez Bankası faiz oranları: Türkiye Cumhuriyeti merkez Bankası internet sitesi
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/tr/tcmb+tr/main+menu/temel+faaliyetler/para+politikasi/merkez+bankasi+faiz+oranlari
-Milyon gözü Beştepe’de: 2025'in ilk kabine toplantısı sona erdi. Gerçek gündem gazetesi siyaset haberleri servisi 06/01/2025 Milyonların Gözü Beştepe’de: 2025’in İlk Kabine Toplantısı Sona Erdi https://www.gercekgundem.com/siyaset/milyonlarin-gozu-bestepede-2025in-ilk-kabine-toplantisi-sona-erdi-51040
-Emekli ve memur zammı netleşti: euronews haber sitesi ekonomi haberleri 03/01/2025 https://tr.euronews.com/business/2025/01/03/emekli-ve-memur-zammi-netlesti